Dün akşam haber bültenlerinde USA ile KÜBA dostluğunun pekiştiğini, Castro’nun Obama için teşekkür beyan ettiğini bildiren haberler vardı.
Küba’da 20 yıl önce tutuklanmış bir Amerikan vatandaşının jest olarak serbest bırakıldığı alt yazılarda devamlı geçti, durdu.
Akılma lise yıllarım geldi. 78 olaylarında da lise talebesiydim. Solcular/komünistler iktidara gelecekmiş lafları henüz 1. sınıftayken dünyamızın başımıza yıkılması ile eş anlamlıydı.
Cumhuriyet okuyanları ülkücüler, Hergün okuyanı da fırsat bulabilirlerse Komünistler döverdi.
Kara Lisenin bahçesinde, askerlik şubesinin olduğu sokakta, Komünistleri her perşembe-Cuma günleri, sağ ellerimizi havada yumruk yaparak Moskova’ya gönderirdik.
Aradan ne geçtiğini pek anlamada, çok zaman geçti.
Milli duygularla, Akdeniz sahiline gelen Rus kardeşlere(!) koşmayı bırakıp, taa oralara sefer düzenlemeye başladık.
TV’de yayınlanan evlenme programlarında; sana bir Suriyeli bulalım denilen ihtiyar, hele biraz daha bekleyelim Ukrayna’da karışık der oldu.
Demek istediğim o ki; Dünya komünizmi bıraktı, bizimkiler hala bırakmadı.
Değişen tek şey, komünistliğin şekli oldu.
Şimdi ki komünistler, çocuklardan başladılar öldürmeye, içinde masumların olduğu otobüsleri yakarak şerefsizliğe devam ediyorlar.
Kalleşce enseden kurşun sıkmayı öğrendiler.
Eskiler en azından fikirlerini empoze etmeye mi çalışırlardı, ben mi yanlış hatırlıyorum..
Son söz; Komünizmin en son kalesi KUBA’da artık bu işten vazgeçti..
Alooooooo…..